13 Nisan 2014 Pazar



Günümüzde en çok tartışma konusu haline gelen konulardan birisi de hiç şüphesiz tasavvuf ilmidir. İlmi düzeyi yüksek olmayan insanlar bazen şu soruyu soruyorlar; “ Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhi ve sellem zamanında mezhepler var mıydı veya tasavvuf var mıydı?” Bu gibi sorulardan sonra eğer kişi gerçek bir araştırma içerisinde bulunmaz ise veya ehlisünnet itikadında olmayan insanların yanlışlarına kapılır ise hataya düşme riski çok fazladır. Bu noktada yapılacak en iyi iş, ehlisünnet inancında olan âlimlere danışmak ve bu konuda yazılmış olan eserleri okumak ve iyi anlamaktır.

Tasavvuf, etkinliği ve yaygınlığı ile kendisinden çok söz ettirmiş bir ilimdir. İslam’ın gönül boyutuna mercek tutan bu anlayış, zamanla tarikat adını alarak bir takım müesseselerle yaygınlaşmış ve müslüman toplumuna ciddi manada yön vermiştir.

Tarikat ise, akıl ve mantığın sınırlarını zorlayan, sırlarla, hikmetlerle, hakikatlerle dolu manevî bir yoldur. Bu yola girmek, bu yoldan nasiplenmek ve bu yolun çilelerine katlanmak sanıldığı kadar kolay değildir. Büyük fedakârlıkların karşılığında büyük mükâfatlar elde edilir. Bu yolda can verilmeden cânân elde edilmez. Bundan dolayıdır ki bu yol, büyüklerin yoludur.

3 yorum: